2 Nisan 2009 Perşembe

Miranda Lee Richards - Light Of X


Miranda Lee Richards, San Fransisco doğumlu genç bir folk rock müzisyeni. Bohem ebeveynleri sayesinde serbest bir çocukluk ve gençlik dönemi geçirmiş. Hayatının kırılma noktalarından birini lise son sınıftayken yaşıyor. O dönemde yakın bir arkadaşı, Metallica gitaristi Kirk Hammett ile çıkmakta. Bu sayede Hammett’dan gitar çalmayı öğreniyor. Hatta Hammett’in bodrumunda ilk demosunu yapıyor. Ardından Brian Jonestown Massacre adlı bir rock grubunun lideri onu keşfediyor ve albümlerinde söylemesi yönünde onu ikna ediyor. Miranda teklifi kabul ediyor. Fakat gruba sadece altı ay dayanabiliyor. Çünkü Miranda’ya göre çok çılgın ve şiddet eğilimli bu insanlar topluluğunun konser sırasında seyirciyle kavga etme huyları bile var. (2004 tarihli DiG! isimli belgeselde de Brian Jonestown Massacre grubu ile ilgili ayrıntılar mevcut).

Nitekim tasını tarağını toplayıp bir müddet L.A.’da yine yakın bir dostunun çadırında ikamet ediyor. Sonrasında tanıştığı bir yapımcı ile tekrar demo kaydetmeye başlıyor ve iş, Virgin plak şirketiyle anlaşma yapmaya kadar uzanıyor. İlk albümü The Herethereafter 2001’de piyasaya çıkıyor. Tanınmamış bir müzisyenin ilk albümü olmasına rağmen bazı tanınmış isimler de bu albüme konuk oluyor. Mesela Jon Brion (Magnolia Soundtrack albümünün yapımcısı), Matt Walker (Smashing Pumpkins’in davulcusu) gibi… Bu albümün şarkıları çok beğeniliyor, bazı film ve dizilerde kullanılıyor. Ok yaydan çıkınca tur kaçınılmaz oluyor. Tur dönüşü de ikinci albüm Light of X 2009 başlarında çıkıyor.


Light of X, Richards’ın o sanatçılara ilham veresi güzelliğini müziğine döktüğü bir albüm. Nedir bu güzellikler? Duru sesi, ser verip sır vermeyen, bazen de kendini olduğu gibi açan sözleri, türünün adı “folk” olduğu halde hüzünlü ama aynı zamanda keyifli yalnızlıkları basitçe notalara döktüğü besteleri, kesinlikle koyu bir gökyüzünün altında anlamını bulan country nağmeleri… Buna benzer birçok country albümü dinlerken başıma gelmiştir: Albümü dinlerken peşpeşe akan şarkılarda iç acıtan bir duygu yakaladığınızı sanırsınız. Sanırsınız diyorum, çünkü sıradaki şarkı abuk sabuk bir rodeo-tempo hafifliğinde olunca tüm havayı kaybedersiniz. Oysa Miranda Lee Richards, ruh olarak nasıl başladıysa öyle bitiriyor albümünü. Macera aramıyor. Çünkü zaten macerasını bulmuş. Bu eminlikle yakaladığı o duyguya hiç ihanet etmeden, sertleşmeden, sahteleşmeden kendi yazdıklarını kendi çalıyor, kendi söylüyor. Arada bir yaylılar devreye giriyor, zaten naif olan havayı daha bir koyultuyorlar.

Hidden Treasure’da biraz soft rock yapayım diyor. Ama o da tablonun bütünlüğünü bozmayıp, ona renk katan biçimde. Breathless, içine dahil olunduğunda nefes kesiyor. Hideaway, herkesten ve her şeyden saklanma hissi uyandırıyor. Pictures Of You, Olive Tree, Savorin' Your Smile şarkıları “bizi birkaç kez dinledikten sonra sana sırrımızı söyleyeceğiz” diyorlar sanki. Daha erken sayılır ama bu yılın en iyi albümlerinden biri olduğu fikrimin 31 Aralık’a kadar değişeceğini sanmıyorum. Çünkü bu albümde rock’n roll sirkinde yalnız kalmanın, arkadaşının sevgilisinden gitar dersleri almanın, çadırda yaşamanın müziğini yapıyor Richards

1. Breathless
2. Life Boat
3. Savorin' Your Smile
4. Hideaway
5. Early November
6. Mirror At The End
7. Hidden Treasure
8. Pictures Of You
9. Here By The Window
10. Olive Tree
11. That Baby
12. Last Days Of Summer

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder