5 Aralık 2012 Çarşamba

The Chevin - Borderland


2008 yılının en iyi albümlerinden birinin sahibi olarak gördüğüm İngiliz beşli Your Vegas'ın yeni albümünden ümidi kesmek üzereyken, The Chevin adlı bir grupla karşılaştım. Gerek solistin sesi, gerekse soundlarının aşırı benzerliğiyle içine Your Vegas kaçmış bir grup diye düşünürken yaptığım derin araştırmalar sonucu The Chevin'in içine gerçekten Your Vegas'ın kaçtığını öğrendim. Meğer beş kişilik Your Vegas, bu defa bir eksikle The Chevin adını alarak ilk albümü Borderland'i çıkarmış. Your Vegas'ta klavyelerden sorumlu Mark Heaton'ın ayrılmış olmasına rağmen kalan dört çocukluk arkadaşı o geleneği farklı bir isimle sürdürme peşinde. Your Vegas için zamanında sarfettiğim övgü dolu sözleri genel yapı itibariyle ve bazı eksikliklere rağmen kabaca tekrar etmek mümkün. Yine radyolara ve pop rock seven bünyelere iyi gelebilecek derecede kendi halinde yormayan besteler mevcut. Öte yandan daha detaylı bir bakışla bu ilk albümün bana A Town And Two Cities kadar yoğun ve arzulu gelmediğini de ne yazık ki belirtmeden geçemeyeceğim.

A Town And Two Cities'e de Borderland'e de "ilk albüm" diyoruz ama galiba Coyle Girelli ve arkadaşları "grup kur, albüm çıkar, dağıl, yenisine bak" şeklinde bir strateji ile hareket etmekteler. Bunların ikinci albümleri belki hiç olmayacak. Aslında gayet orijinal bir fikir. Veya birbirlerinin yan projeleri olarak hayatlarını sürdürecekler. The Chevin ile ilgili birçok yazıda Your Vegas adının geçmiyor olması da ayrı bir cinslik. Bu yeni oluşum şimdilik daha popüler gibi duruyor. Bunun sebebi de Amerika'ya daha bir yakınlaşmış olmalarından kaynaklı. Öyle ki, Borderland'i Teksas yakınlarındaki dünyanın en gelişmiş stüdyo kompleksi olan Sonic Ranch'ta kaydetmişler, ilk konserlerini de yine Teksas'taki bir festivalde vermişler. Ayrıca Michelle Obama'nın da konuk olduğu bir TV programında The Chavin olarak çalıp söylemişler. Allah daha çok versin. Yalnız Your Vegas geçmişine de sanki hiç yaşanmamış muamelesi çekilmesin, ayıptır, günahtır.

10 şarkılık Borderland, aynı zamanda benim kafadan Your Vegas'a benzettiğim ilk üç şarkı Champion, Drive ve Blue Eyes ile sıkı bir açılış yapıyor. Sonrasında biraz durularak, ortalara doğru sıkıcı hale gelerek, sonlara doğru vasatı biraz aşsa da, çok da vurucu olmayı beceremeyerek bitiyor. İlk üç şarkı ile geçmişinden (iyi ki) kopmadığını, fakat devamında biraz kopmaya çalışıp inceden "madem adımızı sanımızı değiştirdik, şarkı yazımında da burundan kıl aldırmama çabasına girerek radyolardan ziyade albüm dinleyicisine hitap edelim" mantığı seziliyor. Teoride saygı duyulası bu tercih (gerçi tercih olup olmadığı tamamen benim şahsi yorumsal uydurmalarıma dayalı) pratikte amacına pek ulaşamamış bana kalırsa. Your Vegas, tarafımca duyulduğu ilk andan şu ana dek özel bir yapıdaydı ve hep öyle olacak. Ama Borderland duyulduğu ilk anda bana bunları hissettirdi ve uzun vadede de daha fazlasını hissettirecek gibi durmuyor maalesef. Genel anlamda asla kötü bir albüm değil. Sadece A Town And Two Cities'den iyi değil ki, bu durum da benim için fazlasıyla önemli.

1. Champion
2. Drive
3. Blue Eyes
4. Dirty Little Secret
5. Love Is Just a Game
6. Borderland
7. Beautiful World
8. Gospel
9. Colours
10. So Long Summer

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder